Pek çoğumuz için hayat, her gün yerine getirdiğimiz rutinledir. Bu durum, bebekler ve çocuklar için de geçerlidir. Çocuklar için rutinler yaratırken, bu rutinlerin onların hayatlarındaki önemini pek düşünmüyoruz.

Rutinler bebekler ve çocukların kendilerini kontrol etmelerini öğrenmelerini sağlar. Tutarlı rutinler, yani her gün aynı zamanda ve aynı yerde tekrarlanan rutinler, çocuğun kendisini güvende ve rahat hissetmelerini sağlar. Ne zamanın yemek zamanı, ne zamanın oyun zamanı vs. olduğunu bilmek, çocuklara güvenlik ve duygusal sabitlik hissini yaşatır. Yetişkinlerin ihtiyaçlarını karşılayacaklarına yönelik hislerini kuvvetlendirir. Çocuklar kendilerini güvende hissettiklerinde, “işlerini” yapmak için zihinsel enerjilerini de sağlamış olurlar ki “işleri” oyun oynamak, öğrenmek ve keşfetmektir.

Rutinler çocuğunuzu ve sizi daha fazla yan yana getirir ve güç savaşlarını azaltır. Düzenli rutinler bebeğin ve çocuğun gün içinde ne yapacağını bilmesini sağlar. Bu durum çocuklara güven ve kontrol duygusu verir. Örneğin ebeveynleri “Yatma vakti! Önce pijamalarını mı giymek istersin dişlerini fırçalamak mı?” diye sorduklarında bir kriz yaşanma olasılığı daha düşüktür. Rutinlere aynı zamanda bir gün içinde çocuğunuza diyeceğiniz “hayır”ların sayısını da azaltır, çünkü çocuk neler yapacağını önceden bilecektir. “Çubuk kraker istediğini biliyorum, ama şu anda temizlik zamanı. Biliyorsun ki temizlik zamanından sonra kraker yeme zamanı geliyor.”

Rutinler olumlu davranışları ve güvenliği sağlar. Rutinler yönergeler gibidir, çocuğun hedeflerine doğru yol almalarını sağlar. Rutinler pek çok sebep dolayısıyla kullanılabilir, fakat en önemli iki sebebi şudur: çocukların sağlığını ve güvenliğini sağlamak, ve olumlu ve sorumlu davranışlar benimsemesini sağlamak. Örneğin, yemekten önce elleri yıkamak ya da karşıdan karşıya geçerken yetişkinlerin elini tutmak. Başka bir örnek olarak da şu durum verilebilir: 2 yaşında olan Berke, annesi küçük kardeşi İrem’i beslerken kamyonlarıyla oynamayı çok seviyor. Annesinin işi bittiğinde, babasını otobüs durağından almaya gidiyorlar, fakat evden çıkmadan önce, bütün kamyonların yerine konması gerekiyor. Annesi Berke’nin oyun zamanının bittiğini ve artık kamyonları toplaması gerektiğini özel bir zil çalarak ve “Evet şoför bey, artık kamyonların garaja girmesi gerekiyor.” diyerek haber veriyor. Berke kamyonlarını teker teker yerine yerleştiriyor, böylece hem oynadıktan sonra toplamaya alışıyor hem de ertesi gün aynı yerde buluyor. Bu rutinden sonra da babasını göreceği için mutlu bir şekilde annesiyle durağa gidiyor.

Rutinler çocukların sosyal becerilerini destekler. Bebekler büyüdükçe, daha fazla kişiyle etkileşim içine girerler ve sosyal etkileşimin rutinlerini öğrenmeye başlarlar. Selamlaşmalar, vedalaşmalar ve gündelik konuşmalar bu rutinin bir parçasıdır. Bu gibi durumlar ayrıca çocuğun dil gelişimini desteklemesi açısından da önemlidir. Bunun yanında oyun zamanı ve yemek zamanı, aileler ve çocuklarının bir araya geldiği önemli rutinlerdendir. Konuşarak, sıra ile oyun oynayarak, oyuncakları paylaşarak, beklemeyi öğrenerek ve başkalarına yardım ederek çocuklar ilerleyen yıllarda okulda kendileri için çok önemli olacak pek çok beceri kazanırlar.

Rutinler çocuğun değişimlerle daha iyi başa çıkmasını sağlar. Çocuğunuzun mizacına uygun olarak, aktiviteler arası geçişler kolay ya da zor olabilir. Oyundan öğle yemeğine, öğle yemeğinden alış verişe, alış verişten eve ve özellikle yatma vaktine geçmek bazen çok zor olabilir. Rutinler (örneğin yatma zamanı rutinleri), geçişleri kolaylaştırır. Bazı aileler, aktivitenin değişimine çocukları hazırlamak için zamanlayıcı kullanıyor ya da “5 dakika kuralı” uyguluyor. Bazıları kitap okuyor, bir şarkı söylüyor ve ya özel bir oyun oynuyorlar. Özel rutinler, çocukların bir bakıcıdan diğerine geçmesini de kolaylaştırır. Verilen örnek bu durumla ilgilidir: Her gün Anıl ile annesi, anaokuluna giden yoldaki taşları sayıyorlar. Montunu binanın girişindeki askıya asıyorlar, sonrasında diğer çocukların oynadığı alana gidiyorlar. Anıl bir oyuncak seçiyor. Annesi “hoşçakal öpücüğü” veriyor ve el sallayarak uzaklaşıyor.

Rutinler aileler için de rahatlık sağlar. Rutinler ve ritüeller sadece çocukların değil, ailelerin de geçişlerinde ve planlamalarında kolaylık sağlar. Ebeveyn olmanın ilk zamanları çok yorucu olur ve evliliğin düzenini değiştirebilir. Evliliğin ilk yıllarından beri sürdürülen bir ritüele devam etmek (örneğin haftada bir gün dışarıya çıkmak ya da spora gitmek) yardımcı olabilir. Bunun yanında, ebeveynlerin kendi ailelerinden getirdikleri rutinlerin yeni ailelerine aktarımı da bu geçişi kolaylaştırabilir, örneğin özenilmiş bir cumartesi kahvaltısı gibi)

Rutinler iyi bir öğrenme fırsatıdır. Günlük rutinler genellikle “sürdürülen” aktivitelerdir: yemek zamanı, yatmaya hazırlanmak, banyo yapmak vs. Bu gündelik rutinler, bir taraftan eğlenirken diğer taraftan çocuğunuzun öğrenme süreçleri ve gelişimi için çok zengin zamanlardır. Rutinler çocuklarda özgüven, merak, sosyal beceriler, öz denetim, iletişim becerileri gibi pek çok kavramın gelişmesi için fırsatlar sunar. Örneğin market alış verişini düşünelim: Ayça, 2 yaşında, annesinin süpermarkette sürdüğü sepetin içinde oturmaktadır. Meyvelerin önünden geçerken elmaları annesine gösterir ve annesi “hem yeşil hem kırmızı elmalar var. İkisi de çok lezzetli görünmüyor mu?” diye sorar. Sonra Ayça’nı eline bir elma verir ve “Dokunduğunda nasıl hissettiğine bak.” der. Sonra eline bir poşet verir ve “Seçmemde bana yardım eder misin?” diye sorar. Birlikte 5 tane elmayı sayarak poşete koyarlar ve anne “Bravo sana! Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim.” der. Burada çok basit bir etkileşimin dil becerilerini geliştirdiğini, sıra beklemeyi öğrenmeyi, konuşmayı, bir nesneyi keşfetmek için duyuların kullanılmasını ve sayıları öğrenmeyi kolaylaştırdığını görebilirsiniz. Aynı zamanda annesinin ona alan açması ile birlikte Ayça’nın özgüvenini geliştirdiğini de söyleyebiliriz. Annesi, ayrıca Ayça’nın kendi kendine bazı şeyleri yapabileceğini de ona göstermiştir. Dolayısıyla rutinler öğrenme için iki temel yapıtaşını barındırır: ilişkiler ve tekrar. Yanı, bu “sıradan” vakitlerin keyfini çıkarın.

Unutmayın çocuğunuz sizinle eğleniyorsa, bu aynı zamanda öğrenmedir!