Çocuklara Verilen En Yaygın Yanlış Tanılar
Semptomlar (belirtiler) birden fazla ruhsal bozukluğa sebebiyet verince , verilen tanılarda yanlışlıklar yapılabilmektedir.
Linda Spiro, PsyD
Başınız ağrıdığında , bu ağrının hafiften ciddiye bir çok sebebi olabilir. Bir doktora gittiğinizde, doktor size baş ağrınızın ne zamandır olduğunu, nasıl bir ağrı çektiğinizi , başka ne tür semptomlar yaşadığınız gibi detaylı sorular sorar. Nitelikli bir muayene yapmadan doktorun bir beyin tümörü ya da grip tanısı koyması (ki her ikisi de baş ağrısına sebep olabilir) garip kaçacaktır. Ve de, tabii ki beyin tümörü ve bir virüsün tedavisi çok farklı olacaktır.
”Ortak semptom( belirtiler) çeşitli nedenlerden oluşabilir ve birkaç farklı tanıları yansıtabilirler”.
Aynı şey, ruhsal bozukluklar için de geçerlidir: çeşitli ”Ortak semptom( belirtiler) çeşitli nedenlerden oluşabilir ve birkaç farklı tanıları yansıtabilirler”. Bu yüzden iyi bir ruh sağlığı uzmanı çocuğunuza tanı koymadan önce nitelikli bir değerlendirme yapmalıdır. Bir davranışın arkasında neyin yattığını anlamak oldukça önemlidir çünkü ilaçlarda olduğu gibi, çocuğunun aldığı tanı uygun tedavi yöntemini değiştirebilir. Mesela çocuğun dikkat eksikliği veya , yıkıcı davranışları Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) yerine endişe sebebiyle meydana geliyorsa, dikkat eksikliği ve hiperaktivite ilaçları işe yaramayacaktır. Aynı hekimler gibi, bir tedavi yöntemi işe yaramadığında , teraöptik veya ilaç kullanımına dair tedavilerde, iyi bir klinisyenin yapması gereken tanıyı tekrar gözden geçirmektir.
Bu yazıda ortak psikiyatrik semptomların çocuk ve ergenlerde yanlış yorumlanarak yanlış tanılara yol açtığını göreceğiz. Her belirti için , bağlantılı tanıdan ve var olan davranışlara sebebiyet veren alternatif nedenlerden bahsedeceğiz . Unutulmamalıdır ki, bu liste bir kılavuz olarak hazırlanmıştır , tanı ve tedavi yöntemi belirlerken önce mutlaka bir ruh sağlığı uzmanı ile görüşülmelidir.
-
Dikkat eksikliği
Genel olarak belirlenen tanı : Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
Dikkat eksikliği belirtisi genelde ilk önce öğretmenler tarafından gözlemlenir. Bu tip çocuklar kolayca dikkatleri dağılabilir, düşüncelere, hayallere dalmaya meyillidirler ayrıca ödevlerini tamamlamakta ve yönergeleri takip etmekte zorlanırlar. Başta yaşı daha küçük çocuklar olmak üzere , tüm çocukların dikkat süresi yetişkinlerden kısadır ancak bazı çocuklar için odaklanmak diğerlerinden daha güçtür.
Tipik aralığın dışında görülen dikkat eksikliği , DEHB’nin 3 ana belirtilerinden biridir. Diğer belirtiler ise hiperaktivite ( aşırı haraketlilik) ve dürtüselliktir. Bu nedenle, genelde bir çocuk dikkati dağınık görünüyor ise klinisyen ve ailelerin ilk şüphelendikleri DEHB olur. Halbuki dikkat eksikliğine yol açan başka ihtimaller de vardır.
Psikolog Steven Kurtz’a göre: ” Dikkatsiz görünen bir çocuk DEHB yüzünden de dikkatsiz olabilir veya hastanede yatmakta olan babaannesi için veya teneffüslerde arkadaşları tarafından dışlandığı için endişelendiği için de dikkatsiz olabilir”.
Diğer ihtimaller:
Obsesif- Kompulsif Bozukluk: (OKB)
OKB tanısı olan çocukların çoğu takıntı ve kompülsiyonları yüzünden dikkatleri dağılmaktadır. Hele ki OKB ciddi boyutta ise tüm gün boyunca takıntılarına devam edebilirler. Bu durum , okulda dikkatini vermek gibi günlük yaşamlarında bir çok yerde araya girer. Genelde OKB ‘u olan çocuklar semptomlarından utandıkları için kompülsiyonlarını saklamak için çok uğraşırlar. Çoğunlukla okulda çocuklar bu takıntılarını kontrol altında tutmaya çalışırlar ve eve gidince bu takıntılar su yüzüne çıkar ve bunaltıcı hale gelirler. Bu sebeple , öğretmenler OKB’u olan çocukları dikkatleri dağınık gördüğü ve takıntılarını gözle göremedikleri için bu çocuklarda dikkat problemi olduğunu düşünebilirler.
Child Mind Enstitü’sünde Endişe ve Duygu Durum Bozuklukları çalışan Dr. Jerry Bubrick , ders esnasında takıntıları ile meşgul olan bir çocuk , öğretmeni ona bir soru sorduğunda soruya cevap veremeyebilir. Soruya cevap veremediğinde , derse dikkat vermiyor gibi görünse de aslında takıntıları ile meşgul olduğu için soruya cevap verememektedir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu:
Bazen de, çocuklar dikkat eksikliğinden muzdarip görünseler de aslında bir travmadan etkilenmiş olabilirler. Dr. Jamie Howard’a göre ” Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun (TSSB) bir çok semptomu DEHB gibi görünmektedir” demektedir. TSSB’de görülen konsantre olmada zorluk , her an sıçramaya hazır ve aşırı haraketli olma gibi semptomlar çocuğun kıpır kıpır ve kafası karışık görünmesine sebep olabilir.
Öğrenme Güçlüğü:
Okuması için önünde duran kitabın sayfalarına bakmak yerine dikkati başka yerde olan ve başka yerlere bakan çocuğun bu davranışta bulunmasının bir sebebi de öğrenme güçlüğü olabilir. Henüz fark edilmemiş disleksi ise çocuğu hem okulda hüsrana uğramış hem de diğer çocukların yapabildiklerini yapamadığı için utanmış ve bu gerçeği gizlemeye uğraşırken bulmamıza sebep olabilir. Başarısız olma hissi , konsantre olmaya mani olabilir ve bu başarısızlık duygusunu giderebilecek herhangi bir şey potansiyel bir dikkat dağıtıcı öğe olacaktır.
Dr. Nancy Rappaport’a göre öğrenme güçlüğü olan çocukların yarısında dikkat eksikliği görülmektedir. Bu çocuklar için öğrenme eksikliklerine göre desteklemek gerekir yoksa onları tetikleyen öğeleri kullanarak müdahale etmek tedavi süresince başarısızlıkla sonuçlanacaktır.
Anlaşılması en zor durumlardan bir tanesi ise, yıllarca daha fazla çalışarak öğrenme güçlüklerini kompanse eden çok zeki çocuklardır. Bu çocuklar, büyüyüp çok zorlanana kadar zayıf yönlerini saklamayı başarabilmişlerdir ve birileri öğrenme güçlüğü olduklarını fark edene kadar genellikle DEHB veya depresyon tanısı almışlardır.
-
Tekrarlayan üzüntü veren düşünceler
Genel olarak belirlenen tanı : TSSB
Çocukların kontrolü dışında araya giren düşünceler ve anılar TSSB’ nin ana semptomlarındandır. Klinisyenlere göre TSSB ‘de yaşanan tecrübe geçmişte kalsa bile çocuk endişeyi hala yaşamaktadır. Bu durum, yaşanan olayların tekrar tekrar düşünülmesi veya korkutucu düşünceleri tekrar yaşamak şeklinde olabilir.
Diğer olasılıklar:
OKB :
Hem OKB hem de TSSB’de araya giren , düşünmek istemediğiniz düşünceler zihninizi meşgul edebilir. Bu düşünceler isteminiz ve kontrolünüz dışında aklınıza gelir. Her iki durum da rahatsız edicidir ve üstesinden gelmek uğraş gerektirir. Fakat Dr.Howard’a göre OKB ve TSSB’de görülen tekrarlayan düşünceler arasında büyük bir fark vardır. OKB’de kişiye sıkıntıya sebep olan öğeler zihninizdeki fikirlerdir fakat TSSB’de ise rahatsızlık veren bu düşünceler, yaşanan bir olayın gerçek anılarıdır.
-
Kısıtlı Konuşma
Genel olarak belirlenen tanı: Otizm
Otizm, çocuğa iletişim konusunda aksaklıklara sebebiyet veren bir gelişimsel bozukluktur. Otizmi olan çocuklarda dil gelişiminde gecikmeler görülebilir veya dil ve konuşma gelişimi hiç olmayabilir. Otizmin en belirgin sinyalleri genelde 2 ve 3 yaş arasında fark edilir. Otizm spektrumundaki çoğu çocuk konuşabilse bile , dili alışılmadık şekilde kullanırlar, göz kontağından kaçınırlar ve yalnız olmayı tercih ederler. Otizm ilk olarak, yaşıtlarıyla uygun şekilde sosyal etkileşime girmedikleri zaman okuldaki öğretmenler tarafından fark edilebilir.
Diğer Olasılıklar:
Selektif Mutizm ( Seçici Konuşmamazlık):
Seçici konuşmamazlık çocuğun kimi sosyal ortamlarda konuşmadığı bir endişe bozukluğu olarak tanımlanır. Mutizmi olan çoğu çocuk evde konuşkan iken diğer ortamlarda (mesela okul) konuşmazlar. Yaşıtları veya öğretmenleriyle hiç iletişime geçmeyebilirler . Bu da okullardaki eğitmenler tarafından çocukların sosyal gelişimleri ile ilgili endişelere sebebiyet verebilir. Hatta çocukların bu sosyal alandaki zorlukları okuldaki uzmanların çocukların otizm spektrumunda oldukları sonucuna atlamalarına neden olabilir.
Dr. Kurtz’e göre iletişimde bir çok sebepten dolayı zorluk yaşanabilmektedir. Burada dikkat edilecek şey sosyal durumlar arasındaki tutarlılıktır. Seçici konuşmamazlığı olan çocuklar bazı ortamlarda gayet sosyal hatta geveze olurlar. Eğer böyle bir durum söz konusu değilse , muhtemelen seçici konuşmamazlıkları yoktur.
Konu tanı konusunda karar vermeye geldiğinde, performans eksikliği ile kabiliyet eksikliği arasında ayrım yapmak önemlidir. Seçici konuşmamazlığı olan çocuklarda konuşma yetisi vardır fakat bu yetiyi her ortamda gösteremedikleri için performans eksikliği vardır . Ancak otizm yelpazesinde olan çocuklarda ise konuşma yetisi yeteri kadar gelişmediği için ortamdan bağımsız olarak bu yetiyi sergileyememektedirler.
Seçici konuşmamazlığı olan çocuklar otizmden şüphelendirecek başka belirtiler de gösterebilirler. SK si olan bazı çocuklar duygularını ifade etme konusunda kendilerini ”kapamış” olarak görülebilirler. Dr.Kurtz’a göre bu çocuklar farkında olarak veya olmayarak insanlara uzak durmaya teşvik edecektir. Otizm yelpazesinde olan bir çocuk gibi çok az göz kontağı kuracaktır, duygularını belli etmeyerek düz bir ifade takınacaktır. Dışarıdan, aslında meselesi sadece konuşma konusunda bocalayan bir çocukmuş gibi görünmeyecektir.
-
Mutsuzluk, yorgunluk ve doğru düzgün düşünememe
Genel olarak belirlenen tanı: Depresyon
Çoğu insan için depresyonun belirtilerini tanımak kolaydır: mutsuz hissetmek, genelde zevk veren aktivitelere karşı ilginin azalması, yorgunluk, kilo değişimi ve de konsantre olmada zorluk çekme. Herkes arada canı sıkkın hissedebilir fakat çocukların iki haftadan fazla mutsuz ve huzursuz bir ruh halinde olmaları ve gündelik hayatı idam edememeleri depresyon gibi görülebilir.
Diğer Olasılıklar:
Hipotiroid ( Tiorit yetmezliği):
Hipotiroid, tiroid bezlerinin yeterli miktarda bazı önemli hormon salgılamadığında oluşmaktadır. Hipotiroidin belirtileri de depresyona çok benzemekte ve yorgunluk, kilo alma, mutsuz hissetme, doğru düzgün düşünememe gibi belirtiler içermektedir. Ancak hipotiroidin tedavisi çok farklıdır. Hipotiroidi olan çocuklar hormon tedavisi ile iyileşirler.
Kaygı Bozukluğu:
OKB gibi bazı kaygı bozuklukları, çok yorucu ve korkutucu olabilir. OKB’si olan çocuklar sevdiklerine zarar vermek ile ilgili veya saldırgan takıntılı düşünceleri olabilir. Bu takıntılı düşünceler aslında çocuğun gerçekte olmasını istediği şeyler değildir fakat bu düşünceleri akıllarından çıkarmakta zorlanırlar. Bu tip vakalarda , ilk başta çocuklardaki depresif ruh hali fark edilebilir. Fakat bu ruh hali OKB gibi durumlarda ikincil olarak ortaya çıkabilir. OKB si olan çocuklar utanç veren düşünceler yüzünden içinde bulundukları durumu paylaşmaktan çekinebilirler ve OKB tanısı almak yerine yanlış tanı alarak , uzmanlar ve diğerleri tarafından depresyonda oldukları düşünülür.
Endişe ve duygu durum bozukluklarıyla çalışan klinik psikolog Dr. Busman ”Korkuları ve endişeli düşünceleri olan çocuklar , korktukları ve işlerin daha iyi duruma gitmeyeceklerini düşündükleri için depresif olurlar. Bu yüzden rahatsızlıkların belirtileri doğru fark etmek ve bu rahatsızlıkların ne zaman başladığını anlamak önemlidir. Endişe bozuklukları ve depresyon tanısına yerinde karar verilince her iki bozukluğun faydalı tedavi yöntemleri vardır. ” demektedir.
-
Yıkıcı Davranışlar
Genel olarak belirlenen tanı: Karşıt Olma Bozukluğu
Çoğu çocukta ara sıra öfke nöbeti veya ani parlamalar görülebilir. Fakat çocuk tekrar tekrar ani çıkışlar gösteriyorsa, öfkesini kontrol edemeyen ve karşı gelen bir çocuksa bu durum çocuğun okuldaki işleyişini etkiler ve ailede bir kargaşaya yol açar. Genelde bu çocuklarda karşıt olma bozukluğu olduğu sanılır. Karşıt olma bozukluğu olumsuz, düşmancıl ve karşı gelen davranışlarla tanımlanır. Bu bozukluğun belirtileri çocuğun öfkesini kontrol edememe, büyüklerle kavga etme, kolaylıkla sinirlenebilme veya sürekli isteklere ve kurallara karşı çıkmasıdır. Çocuğun karşıt olma bozukluğu tanısı alabilmesi için , çocuğun karşı gelen davranışlarının en az 6 aydan beri var olması ve evdeki ve okuldaki yaşantısını olumsuz olarak etkilemesi gerekmektedir.
Diğer Olasılıklar:
Kaygı Bozukluğu:
Kaygı bozukluğu olan çocuklar , onlara sıkıntı veren durumlar ile başa çıkmada zorlanırlar. Kaygı bozukluğu olan ve henüz tedavi görmemiş bir çocuk endişe veren bir durumla karşılaştığı zaman o durumdan kaçmak veya korktuğu için karşı çıkabilir. Örneğin sosyal kaygısı olan bir çocuk, eğer kendini zor bir sosyal ortamda bulursa karşısındaki diğer çocuğa çatabilir veya obsesif kompülsif bozukluğu olan bir çocuk , takıntılı korkularıyla baş etmek için ailesinden onu rahatlatmasını bekleyip bu desteği alamazsa çok üzülüp ailesine bağırabilir. Dr. Busman’a göre böyle durumlarda ya endişe yıkıcı görünüyor ya da endişe yıkıcı davranışlarla bir arada var oluyor. Bu yüzden de iyi bir tanı değerlendirilmesi yapılmalıdır.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu: (DEHB)
DEHB’si olan çoğu çocuk, özellikle hiperaktif ve dürtüsel olan çocuklar onları karşı gelen çocuklar olarak gösterebilir. Bu çocuklar oturup beklemekte zorluk çekebilirler, erişebildikleri her şeye dokunup onlarla oynayabilirler, uygunsuz yorumları ağızlarından kaçırabilirler, sıra beklemekte zorlanırlar, diğer kişileri bölebilirler ve sonuçları düşünmeden davranabilirler. Bu belirtiler daha çok , çocukların yürütücü işlev fonksiyonlarının gerektiği gibi çalışmamasının sonucudur.
Öğrenme Güçlüğü:
Eğer bir çocuk okulda sürekli sıkıntı çıkarıyorsa , bu davranışının ana kaynağı henüz farkedilmemiş öğrenme güçlüğü olabilir. Örneğin matematik konularını çok güçlükle anlıyan bir çocuk , bir problemi çözmekte çok uğraşıp fakat başaramıyorsa veya bir sonraki ders matematik ise bu durumdan ötürü asabi davranışlar sergileyebilir.
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar çok yanıltıcı olabilirler. Açıklarını ifşa etmek istemezler. Yaşadıkları güçlükleri farketmenizi engelleyip dikkatinizi başka yöne çekerler. Mesela matematik veya okuma ile ilgili güçlük yaşayan bir çocuk , o konuda yardım istemek veya takıldığını söylemek yerine kağıdını yırtabilir veya dikkatini başka yere çekmek için başka bir çocukla oyalanmaya başlar. Bu yüzden bu tip sorunların nasıl meydana geldiğini anlamak önemlidir. Ebeveynler veya aileler bu hareketlerin nedenini anlarlarsa , çocuğun öğrenme güçlüğü çektiklerini anlayabilirler ve çocuğa gerekli yardımı yapabilirler.
Kaynak: https://childmind.org/article/the-most-common-misdiagnoses-in-children/