Çocuğunuzun Lider Olmasını Engelleyecek 7 Yıkıcı Ebeveyn Tutumu
-
Çocukların risk almasına izin vermiyoruz
Her attığımız adımda bizi tehlikelere karşı uyaran bir dünyada yaşıyoruz. Önce güvenlik (Safety First) endişesi, çocuklarımızı kaybetme korkusunu tetikliyor. En nihayetinde onların güvenliği bizim sorumluluğumuz altında, fakat onları sağlıklı bir şekilde risk alma davranışlarından mahrum bırakıyoruz ve bu mahrumiyetin olumsuz bir etkisi oluyor. Avrupa’daki psikologlar, araştırmalarda dışarıda oyun oynamasına ve dizlerinin kabuk bağlanmasını deneyimlemesine izin verilmeyen çocukların, yetişkin olduklarında sıklıkla fobiler geliştirdiklerini bulmuşlar. Çocukların, düşmenin normal bir şey olduğunu öğrenmeleri için birkaç kere düşmeye ihtiyacı vardır; ergenlerin bir erkek arkadaşından yada kız arkadaşından ayrılmayı deneyimlemesine ihtiyacı vardır, böylece uzun süreli ilişkinin gerektirdiği duygusal olgunluğu takdir edebilsinler. Eğer ebeveynler, çocukların hayatından riskleri çıkarırlarsa büyümekte olan liderlerimiz fazla kibirli ve özgüvensiz olmaya daha eğilimli olurlar.
-
Çocukları çabuk kurtarıyoruz
Yeni jenerasyon çocukları, 30 sene önce büyümekte olan çocuklarının geliştirdiği bazı becerileri geliştiremediler çünkü yetişkinler hemen devreye girip onların karşılaştıkları problemler ile ilgilendiler. Çocuklarımıza ‘asistanlık’ yapıp onları hemen kurtarınca yada fazla müdahalede bulunduğumuzda, çocukların sorunlar için uzlaşma ve kendi başlarına problem çözme gereksinimlerini ortadan kaldırmış oluyoruz. Bu kısa vadede ebeveynlik olsa da, liderlik – gençlerimizi yardım olmadan kendi başlarına bir şeyler yapabilme yetisi kazandırma – noktası büyük oranda kaçırılıyor. Er yada geç, çocuklar onları kurtaran birine alışıyorlar: ‘Eğer düşersem yada yetersiz kalırsam, bir yetişkin bunu düzeltir ve yaptığım yanlışların sonuçlarını benim için ortadan kaldırır.’ Gerçekte, bu algının dünyanın işleyişi ile uzaktan yakından alakası yoktur, bu tarz düşünceler yüzünden çocuklarımızın yetkin erişkinler olması engellenir.
-
Çocuklarımıza kolayca övgüler yağdırıyoruz
Baby Boomers (Amerika’da 1946 ile 1964 arasında doğan nüfusa verilen ad) itibari ile bir özgüven akımı oluştu ve bu akım 1980’lerde okul sistemlerine temelini attı. Bu dönemde küçük bir beysbol oyununa katıldığınızı farz edin; herkesin kazanan olduğunu göreceksinizdir. ‘Herkes kupayı alır’ mantığı, çocuklarımızın kendilerini özel hissetmelerini sağlamış olabilir fakat araştırmalar, bu yöntemin istenmeyen sonuçlara sebep olduğunu gösteriyor. Çocuklar, yalnızca anne ve babalarının onların harika olduğunu düşünen kişiler olduğunu ama başka kimsenin bunu söylemediğini gözlemlerler. Ebeveynlerinin tarafsızlığından şüphe duymaya başlarlar; o esnada çocuklar kendilerini iyi hissederler ama bu durum gerçeklikten kopuktur.
Çocuklarımızı çok çabuk övdüğümüz ve kolayca kötü davranışlarını görmezden geldiğimizde, çocuklar hile yapmayı, abartmayı, yalan söylemeyi ve güç olan gerçeklerden kaçınmayı öğrenirler. Bunlarla yüzleşmek için hazırlanmazlar.
-
Suçluluk hissinin, liderliğin önüne geçmesine izin veriyoruz
Çocuğunuz, sizi her dakika sevmek zorunda değildir. Çocuklarınız kendi hayal kırıklarının üstesinden gelebileceklerdir, ama şımartılmanın etkilerinin üstesinden gelemeyeceklerdir. Bu yüzden onlara ‘hayır’ yada ‘şimdi olmaz’ deyin, ve onların değer verdikleri ve ihtiyacı olan şeyler için savaşmasına izin verin. Ebeveyn olarak, çocuklarımızı ödüllendirmek için istedikleri şeyi vermeye eğilimliyiz, özellikle birden fazla çocuğumuz varsa. Biri bir şeyi iyi yaptığında, birini takdir edip ödüllendirirken diğerine ödüllendirmezsek, adil davranmıyormuş gibi hissederiz. Bu gerçekçi bir tutum değildir ve başarının eylemlerimize ve çıkarımlarımıza bağlı olduğu noktasını çocuklarımız ile pekiştirme fırsatını kaçırmış oluruz. Çocuklarınıza iyi bir notun alışveriş merkezine gitmek ile ödüllendirileceğini öğretmemeye dikkat edin. İlişkiniz materyal ödüller üzerine kurulunca, çocuklar ne içsel bir motivasyon ne de karşılıksız sevgiyi deneyimlerler.
-
Geçmişte yaptığımız hatalarımızı onlara söylemiyoruz
Sağlıklı ergenler kanatlarını açmak isteyecekler ve kendi başlarına bir şeyleri deneme ihtiyacı duyacaklardır. Yetişkinler olarak bizler, onlara izin vermeliyiz ama bu onlara suyun yolunu bulması için uzlaşmalarına yardım etmeyeceğimiz anlamına gelmez. Onların yaşındayken yaptığınız benzer hatalarınızı, daha iyi seçimler yapabilmeyi öğrenmelerini sağlamak için onlarla paylaşın (fakat sigara, alkol gibi maddeler hakkında öğrendiğiniz olumsuz dersleri söylemekten kaçının). Aynı zamanda, çocukların aksiliklerle karşılaşmak ve verdikleri kararların sonuçları ile yüzleşmek için hazır olmaları gerekir. Onlarla benzer bir durum ile karşılaştığınızda nasıl hissettiğinizi, attığınız adımların nedenini, ve sonuç olarak öğrendiğiniz dersleri paylaşın. Çünkü bizler çocuklarımızı etkileyen kişiler değiliz, en iyi etki eden kişileriz.
-
Zekanın ve özel yeteneklerin olgunluk üzerinde bir etkisi olduğunu zannediyoruz
Zeka, genellikle çocuğun olgunluğunun bir ölçüsü olarak kullanılıyor, bu yüzden aileler zeki çocukların hayata hazır olduklarını düşünüyorlar. Ama böyle bir durum yok. Örneğin; bazı profesyonel atletler ve Hollywood yıldızları, hayal bile edemeyeceğiniz yeteneklere sahiptir ama büyük bir skandala konu olabilirler. Bir çocuk, yaşamının tek bir alanında özel bir yeteneğe sahip olduğunda, bu yeteneğin diğer tüm alanlara yayılacağını varsaymayın. Sihirli bir “sorumluluk alma yaşı” yoktur yada çocuğa belirli özgürlüklerin ne zaman verilebileceğine dair kanıtlanmış bir kılavuz yoktur, ama en iyi kural çocuğunuzun yaşıtı olan diğer çocukları gözlemlemenizdir. Eğer yaşıtlarının, sizin çocuğunuzdan daha fazla şey yaptığını fark ederseniz, çocuğunuzun bağımsızlığını erteliyor olabilirsiniz.
-
Öğüt verdiğimiz şeyleri kendimiz uygulamıyoruz
Ebeveyn olarak, çocuğumuzun yaşamasını istediğimiz hayatı model olarak göstermek bizim sorumluluğumuzdur. Onların lider olarak bir hayat sürdürmelerine, bağımsız olmalarına, sözcüklerinin ve hareketlerinin kayda değer olmalarına yardım etmemiz gerekir. Evimizin lideri olarak, bizler gerçekçi kelimeler kurarak bir başlangıç yapabiliriz – beyaz yalanlar onların karakterini yavaş yavaş tahrip eder. Diğer kişilerin fark edebileceğini düşündüğünüz küçük etik seçimler yaparken kendinizi izleyin çünkü çocuğunuz bunu fark edecektir. Örneğin, siz bir işi kestirmeden yaparsanız, çocuğunuz da bu davranışın kendisi için kabul edilebilir olduğunu düşünecektir. Çocuğunuza bir projeye yada gönüllü bir gruba üye olarak kendinizi düşünmeden ve eğlenerek bir şeyler verebilmeyi gösterin.
Bir başlangıç olarak:
- Çocuğunuz ile, siz çocukken yetişkinliğe dair bilmek isteyeceğiniz sorunlar üzerine konuşun.
- Onları biraz zorlayacak hatta başarısızlığa uğratacak şeyleri denemelerine izin verin.
- Belli kurallar üstünde ustalaşmaya çalışırken başarısızlığa uğrarlarsa olabilecek sonuçları tartışın.
- Onların güçlü yanlarını gerçek hayattaki problemler ile eşleştirmesine yardım edin.
- Sabır isteyen projeler geliştirin, böylelikle keyifli bir sonuç için erteleyebilmeyi öğrensinler.
- Onlara hayatın seçimler ve vazgeçişler ile ilgili olduğunu öğretin; her şeyi yapamazlar.
- Fatura ödemek yada pazarlık yapmak gibi yetişkin görevlerini yapması için girişimde bulunun (yada destekleyin).
- Sizin çevrenizde olan ve ona yardım edebilecek bir mentor ile tanıştırın.
- Onun hayatını tatmin edecek bir geleceği hayal etmesine yardımcı olun ve o geleceği kurabilmesi için atacağı adımları tartışın.
- Sorumluluk almak ve otonomi kurmak için gösterdikleri gelişimi kutlayın.