Bebeğinizin Öz-kontrol Becerileri Nasıl Gelişebilir ?

Bebeklerin çok az öz-kontrolleri vardır ama sizin yardımınızla, bir yıl içinde öz-kontrole sahip olmayı öğrenirler. Bebekler bilinçli olarak hiçbir kontrolü olmadıkları düşünceleri ve duyguları üzerinden kendi doğallıkları ile harekete geçerler. Kendi davranışları üzerine düşünemezler yada davranışlarını yorumlayamazlar ve arzuları ile harekete geçmekten kendilerini alıkoyamazlar. Bu kimi zaman ebeveynler için zor olabilir, mesela mızmız bebeğin ihtiyacını ve isteğini anlamaya çalışırken, uyumakta zorlanan bebeğinizle başa çıkmaya çalışırken yada kolayca rahatlayamayan bir bebeği sakinleştirmeye çalışırken. Ama sizin yardımınızla bir yıl içinde öz kontrole sahip olmayı öğrenirler.

Bebeğinizin sakinleşmesine ve rahatlamasına yardımcı olun

Üzüldüğünde kendini sakinleştirebilme ve yatıştırabilme kabiliyeti, öz-kontrol geliştirmenin en önemli faktörlerinden biridir.  Bebeklere kendini yatıştırmalarına yardımcı olabilmenin ilk adımı bakım veren kişilerin kendilerini sakinleştirmeleri ve yatıştırmalarıdır. Dış dünya çok yoğun ve baskı verici olduğunda onu yatıştıracak sevgi dolu bir yetişkinin olduğunu bilmek, bebeğin öz-kontrol ile olan ilk deneyimidir. Ebeveynler bebeklerinin ağzına emzik koyar, uykuya dalmasına yardımcı olmak için sevimli bir nesne (oyuncak ayı, mendil, battaniye) verir, bebeklerin günlük ihtiyaçlarını karşılamak üzere onların yüz ifadelerini, beden hareketlerini ve ağlamalarını anlamak için uğraşır. Bu sevilme ve anlaşılma hissi, çocuğa duyguları ile sağlıklı bir şekilde başa çıkması için gerekli güven temelini verir.

 

Yapabilecekleriniz:

  • Sakin kalın. Bebeğiniz kontrolü kaybettiğinde siz sakin olursanız ona öz-kontrolü öğretirsiniz. Bu kendisini güvende hissetmesini ve sizin – zor zamanlarda bile- onu desteklemek için hep yanında duracağınızı bilmesini sağlar. Aynı zamanda, güçlü duyguları yönetmeyi ve sakin durmayı ona modellemiş olursunuz.
  • Bebeğinize öz-kontrolünü geri kazanmak için temel araçları verin. Bebeğinizin bazı problemleri kendi kendine çözmesi için yeterli miktarda yardım sağlayın. Emziğini ulaşabileceği bir yere koyun yada biraz daha büyük bebeğe acıktığında yapabileceği basit bir işaret öğretin (ellerini ağzına götürmesi gibi). Emekleyen bebeğinize uykusu geldiğinde battaniyesini bulması yada oyuncağını ararken kanepenin yastığını kaldırması için yardımcı olun.

Bebeğinize ne yapabileceğini gösterin. Dişi kaşındığı için elinizi ısırıyorsa, elinizi çekip ‘hayır’ demek yerine, olumlu bir alternatif sunun. Çiğneyebileceği ıslak ve soğuk bir bez parçası yada yumuşak silikon diş kaşıyıcı verin. Bu tarz tepkiler, onun yanlış ile doğruyu ayırt etmeyi öğrenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda enerjisine kabul edilebilir yollar ile odaklanma –okuldaki başarının ana maddesi- şansını verir.

 

Bebeğinizin güvende ve kontrollü olması için bir rutin oluşturun

Günlük rutinler her gün aynı zamanda aynı şekilde olan etkinliklerdir. Örneğin, banyodan sonra masal anlatma gelir, sonra ninni, ve ardından yatma zamanı. Rutinler bebeklerin dünyanın anlam kazandığı ve organize bir yer olduğunu anlamalarına yardımcı olur. Bir sonraki şeyin ne olacağını öğrenmelerine yardımcı eder. Ve bu durum, kendilerini güvende hissettirir. Rutinler, bebeklerin zor zamanlarla başa çıkmalarına yardımcı olur – örneğin kendi dünyalarında yeni bir değişim olduğunda. Bir çeşit aksama ve bölünme olduktan sonra ‘normale dönebilme’ kapasitesi öz-kontroldür.

Yapabilecekleriniz:

  • Çocuğunuzun neden kontrolü kaybettiğini anlayın. Sinirinin bozulmasına sebep olan belli bir zaman yada özel olarak deneyimlediği bir şey var mı? Eğer bu özgün stres faktörünü belirleyebilirseniz, çocuğunuz için zorlayıcı olan zaman ve durumları tahmin edebilirsiniz. Böylelikle kriz anlarını en aza indirgemek adına günlük rutini yada bulunduğunuz çevreyi değiştirebilirsiniz. Örneğin, eğer bebeğiniz gürültü ve kalabalığı sevmediğini biliyorsanız, dışarı çıkarken sevdiği bir nesneyi yada atıştırmalığı yanınıza aldığınızdan emin olun. Gezmeleri gün içindeki en iyi saatlerde (aç ve uykusuz olmadığı zamanlar) planlayabilirsiniz. Dışarıdaki zamanınızı olabildiğince kısa tutmaya çalışın.
  • Bebeğinizi yatıştırmak için bazı rutinler edinin. Örneğin, oyun zamanı genelde eğlenceli, gülünç ve aktif olur ve bebekleri çok heyecanlandırabilir. O yüzden aktif ve neşeli bir zamandan sonra sakin bir şekerleme rutini çocukların yatışmasına yardımcı olur. Çocuğunuzun rüyalar diyarına geçiş yapmasına yardımcı olmak için bebeğinize mis gibi kokan bir losyonla masaj yapabilir sonra hafif bir kitap okuyup ninni söyleyebilirsiniz.

 

Bebeğinizin mizacına uyum gösterin

Çocuğunuzun mizacı- dünyaya kendisine özgü yaklaşımı- öz-kontrolünü nasıl (ne hızla) geri kazandığını etkileyebilir. Mizaç özellikleri bebeklerin duygularını ve dürtülerini nasıl yönetebileceklerini şekillendirir:

  • Genel duygu durumu (Çocuğunuz sıklıkla pozitif mi yoksa negatif mi?)
  • Yoğunluk (Çocuğunuz uyaranlara hangi şiddette tepki veriyor)
  • Adaptasyon (Çocuğunuz değişikliklere ve zorluklara ne kadar uyum sağlayabiliyor?)

Daha negatif duyguları, şiddetli tepkileri olan ve/yada esnek ve uyumlu olmayan çocuklar öz-kontrol geliştirirken daha zor anlar yaşarlar.  Bu bebekler daha çabuk üzülmeye ve kızmaya yatkındırlar ve sakinleşmek için sizin yardımınıza daha çok ihtiyaç duyarlar. Bu onların mizaçlarının yanlış yada kötü olduğu anlamına gelmez. Tepkileri çok güçlü olduğu için yoğun olan duygularını ve etkileşimlerini yönetmeyi öğrenmeleri zaman alır.

Bebeğinizi izlemek ve kişiliğini ve mizacını tanımak, bebeğinizin ihtiyaçları, gücü ve tercihleri ile ilgili önemli bilgiler verir. Ona nelerin ‘fazla’ geldiğini, hangi durumları zorlayıcı bulduğunu öğrenirsiniz. Öz-kontrolünü kazanmak için nelerin işe yaradığını öğrenmeye başlarsınız. Emzik mi, uyku ayıcığı mı, birinin kollarında kucaklanmak mı, sarınıp sarmalanmak mı, müzik dinlemek mi?

 

Yapabilecekleriniz: 

  • Bebeğinizin kendisini sakinleştirmesine yardımcı olun. Bebeğiniz daha sakinse, daha çok kontrolü elinde demektir. Bebeğinizi sakinleştirmek için farklı yollar deneyin. Bazı bebeklerin fiziksel temasa çok ihtiyaçları varken–sıkı dokunuşlar ve kucaklamalar- bazıları bir etkinliğe kolayca dahil olabilirler. Bazılarının sessiz ve güvenilir alanlarından ayrılmak için zamana ihtiyaçları olur.
  • Bebeğinizin verdiği sinyalleri okuyun. Bebeğiniz ağlamaları, yüz ifadeleri ve beden hareketleri aracılığıyla sizle nasıl iletişime geçiyor? Onu izlerken bebeğinizin kendi ihtiyaçları, istekleri ve duygularını size nasıl anlattığını keşfedeceksiniz. Yorgunken gözlerini ovuşturuyor olabilir yada aç olduğunda elini ağzına koyuyor olabilir. Çocuğunuzun bu iletişim şeklini anlayabildiğinizde, onun öz-kontrolünü daha kolay geri kazanmasına yardımcı olabilirsiniz.
  • Aynı zamanda çocuğunuzun günlük ritminin ve temel ihtiyaçlarının farkında olun. Çocukların yorgunluk, açlık, hastalık ve stresle başa çıkması zordur.

 

Öz-kontrolü Destekleyen Ebeveyn-Çocuk Etkinlikleri

 

Duygular hakkında kitap okuyun

Tüm karmaşası ile duyguları keşfeden hikayeleri bulun. Kitapları okudukça resimde ne gördüğünüzü ve farklı karakterlerin neler hissedebileceğini konuşun.

 

Öz-kontrolü pratik etmesini sağlayan oyunlar oynayın

Çocuğunuzun kanepe yastıklarının üstünden tırmanacağı, bir kutu tünelinin içinden geçeceği ve peluş bir hayvanın üzerinden zıplayacağı bir düzenek hazırlayın. İpucu: Siz ‘bir, iki, üç…… başla!’ diyene kadar başlangıç çizgisinde beklemesi gerekiyor. Beklemeyi öğrenmek çocuğunuzun öz-kontrol geliştirmesine ve dürtülerini (bu durumda düzeneğe koşmaktır) yönetmesini öğrenmesine yardımcı olur.

0-12 Ay Arasında Düşünme Becerilerini Desteklemek

Bebekler sevilen ve güvenilen yetişkinler ile olan deneyimleri ve iletişimleri aracılığıyla dünyayı anlamlandırmaya başlarlar. 0-12 ay aralığında bebeğinizin düşünme becerilerini nasıl geliştireceğinizi öğrenin.

Bebeğiniz duyularını kullanarak öğrenirler. Etraflarındaki objelere dokunup ağızlarına götürerek, müzik ve sesleri duyarak, rengarenk şeyleri görerek ve büyük bir merak duygusu yaşayarak keşfederler. Çocuğunuzun en önemli erken öğrenme deneyimlerinden biri sizsinizdir. Bebekler sevilen ve güvenilen yetişkinler ile olan deneyimleri ve iletişimleri aracılığıyla dünyayı anlamlandırmaya başlarlar.

İlk yılda, bebekler çok önemli konseptleri öğrenirler. Bir çıngırağı sallayıp ses duyduğunda yada annelerinin gözlüğünü çektiğinde yapmamasını söyleyen (keskin) sesi duyduğunda neden-sonuç ilişkisini öğrenirler. Blokları iç içe geçirerek, ağızlarına alarak yada doğru şekildeki deliğe yerleştirmeye çalışarak boyut ve şekil kavramlarını öğrenirler. Kutunun içinden fırlayan palyaçonun kutusunu döndürmeyi keşfettikleri zaman problemlerin nasıl çözüleceğini öğrenirler. Yerçekimini mama sandalyesinden bir kaşık düşürdüklerinde ve nereye düştüğünü görmek için aşağıya baktıklarında öğrenirler. Objelerin sürekliliğini – göremedikleri şeylerin hala var olduğunu- cee-ee oyununu oynarken yada onu bulmanız için bir yere saklandığınızda öğrenirler.

Bebeğinizin çevreyi keşfetmesi için cesaretlendirin.

Bebeklerin insanlara ve objelere olan doğal merakları şu şekilde hareketlerine yansır:

  • Yüzünüze dikkatlice bakar
  • Ellerini, ayaklarını ve parmaklarını hareket ettirir
  • Etkileşim kurmak istediği insanı yada ilginç bir nesneye yakınlaşmak için yuvarlanır.
  • Agu sesleri çıkarır ve cevabınızı bekler
  • İlgisini çeken objeye bakar ve ulaşmaya çalışır
  • Tanıdık seslere – baba, anne, mama, atta, pış pış, bıcı bıcı, cici, vb. – cevap verir.

Bebeğinizin merakı etrafındaki insanların ve nesnelerin nasıl işlediğini anlama arzusunu yansıtır. Bebeğinizin merakını şu hareketlerde görürsünüz:

  • El ve ayak parmaklarına dokunur
  • Objeleri sallayıp vurarak ne olacağını düşünürler
  • Uzun saçları ve küpeleri çekerler
  • İlginizi çekmek için sesler, yüz ifadeleri ve jestleri kullanırlar
  • Bir şeyleri ağızlarına sokarlar
  • Bir şeylerin hareket etmesini izlerler
  • Gözleri ile ilginç sesleri takip ederler

 

Yapabilecekleriniz: 

  • Keşfedecekleri ilginç oyunlar teklif edin – farklı dokulardaki kumaşlar, toplar, dokunup karşılaştırabilecekleri tahta ve metal çubuk
  • İletişim kurma çabalarına cevap verin. Ne deneyimlediğini tanımlayacak kelimeleri kullanın: ‘Rafın üzerinde topa baktığını görüyorum. Onu senin için alayım.’
  • Keşiflerinden keyif alın. ‘Ellerini buldun! Neler yapabildiklerine bak. Onları kırmızı topa ulaşmak için kullanabilirsin.’
  • Bebeğinizin problemleri çözme ihtiyacına destek olun. Örneğin: Kutunun kapağını nasıl açacağını göstererek içindeki bloklara ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Siz yapmadan önce, onun ilk kendisinin yapmasına şans tanıyın.

Bebeğinizin gelişen hafızasını ve yeni fikirlerini anlama kabiliyetini destekleyin. Bebeğinizin hafızasının geliştiğini şu şekilde göreceksiniz:

  • Tanıdık yüzleri fark eder
  • Günlük rutinlere dahil olur, örneğin, uyku zamanında battaniyesini alır yada sizin yemek yaptığınızı görünce mama sandalyesine doğru emekler
  • İsmini duyunca cevap verir (kafasını döndürür/gülümser)
  • Sevdiği bir kitap yada uykuda yanına aldığı bir oyuncak gibi tanıdık bir objeye baktığında memnuniyet gösterir

 

Bebeğinizin gelişen hafızası, objeleri ve nesneleri göremediğinde hala var olduklarını öğrenmelerine de yardımcı olur. Bu kavramın adı obje sürekliliğidir. Bu becerinin geliştiğini bebeğinizin saklanmış objeleri aramaya başladığında göreceksiniz. Bu bebeğinizin objeleri hatırlamaya başlaması ve çevresinde bir yerde hala var olduğunu bilmesi sayesinde olur. Onun bildiği ve sevdiği bir bakıcı ile bıraktığınızda size isyan etmeye de başlayabilir. Çünkü bu sizin doğal olarak dışarda bir yerde var olduğunuzu bildiğindendir, geri gelmenizi ister!

 

Bu ilk sene süresince, bebeğiniz neden-sonuç (bir şeyleri yapabileceğine dair bilgi) kavramını da öğrenir. Çıngırağı salladığında ses çıkarır. Arabayı ittiğinde hareket der. Ağladığında, siz gelirsiniz. Bir şeyleri yapabildiğini öğrenmek problem çözmenin temelidir. Babamın dikkatini istiyorum. Ne yapabilirim? Ona doğru emeklerim, bacaklarından çekerim ve onla oynamak istediğimi anlatmış olurum. Bebekler bazı şeylerin olmasını sağlayacaklarını şu şekilde gösterirler:

  • Bir şey istediklerinde ağlarlar
  • Mama sandalyesinden bir yiyeceği düşürür, nereye gittiğini görmek için yere bakar, ve geri vermeniz için size bakar.
  • Yeni bir aktiviteyi tekrarlamak hoşuna gider (bir oyuncağın çıkması için bir tuşa basması gibi)
  • Çıngırağı alıp sallayarak ses çıkarır

Yapabilecekleriniz:

  • Kaybolma ve geri gelme oyunları oynayın. Cee-ee oyunları oynayın. Basit nesne saklama bulma oyunları kurun. Bu bebeğinizin hafızasını geliştirir ve obje sürekliliğini öğretir.
  • Objeleri ve oyuncakları farklı yollarla keşfetmesi için çocuğunuzu cesaretlendirin. Dokunmak, vurmak, sallamak, yuvarlamak çocukların şeylerin nasıl yürüdüğünü öğrenmelerine yardımcı olur. Çocuğunuzun ne yaptığı hakkında konuşun. ‘Kamyonu ipi ile çekerek hareket ettiriyorsun!’

Bebeğinizin iyi bir problem çözücü olmasına yardımcı olun.

Bebekler, karşılaştıkları yeni objeler ve insanları test edip onlar hakkında bilgi edinerek problem çözme becerisini öğrenirler. Örneğin:

  • 7 aylık bir bebek kimi tanıdığını kimi tanımadığını anlamıştır. Bu yüzden ellerini size doğru uzatır ki onu kaldırabilesiniz ama yeni bir kişi onla konuşmak istediğinde başını sizin koynunuza gömer.
  • 11 aylık bir bebek babası onu akşam beşiğine koyduğunda güle güle der gibi el sallar. Ebeveynlerini birçok kere işe giderken el salladıklarını gördükten sonra bu olmuştur.

Problem çözme bebeklerin şimdiki zamanlarında, sonraki okul yıllarında ve hayatlarının geri kalan kısmında başarılı olmalarını sağlayan kritik düşünme becerisidir. Başlangıçta bebeklerin çözdüğü problemler basit gibi görülebilir: Tefi nasıl tıngırdatıyorum? Kutunun için fırlayan palyaçoyu nasıl çıkarıyorum? Bu çıkmazların cevabını bulmaya çalışmak birçok düşünme ve deneme-yanılma süreci gerekir. Başarılı olduklarında, çocuklar gurur ve güven duygusunu hissederler; bu onları çevrelerinden ve insanlardan öğrenmek ve keşfetmek için daha çok motive eder.

Yapabilecekleriniz: 

  • Hedeflerine ulaşmaları için destek olun. Bebeğinizi dikkatlice dinleyin. Ne yapmaya çalıştığını görün ve problemi çözmesi için yardımcı olun. Eğer ilginç bir eşyaya ulaşmak için yuvarlanıyorsa onu gidebildiği kadar uzağa gitmesi için cesaretlendirin ve o eşyayı alabileceği ve keşfedebileceği bir yakınlığa getirin.
  • Problem çözme yetisini modelleyin. Kutunun kapağını açın ve blokları dışarıya çıkarın. Blokları tekrardan yerine koyun ve onun denemesine izin verin. Küçük çocuklar taklit aracılığıyla birçok şeyi öğrenirler.

Objelerdeki farklılıkları keşfedin

Bebeklerin dünyanın nasıl işlediğini anlamak için kullandıkları stratejilerden biri objeleri kategorilere göre yerleştirmektir. Çok farklı objeler arasında bile benzer özellikler fark ederler. Çiçek, çıngırak ve dedenin burnu birbirinden çok farklıdır ama hepsi elleri ile sıkıca yakalanabilir. Bebekler aynı objeler arasında farklılıkları da fark ederler.  Eğer ellerine aynı boyut, şekil ve renkte bir parça kürklü kumaş ve bir silgi verildiyse kürkü okşar ve silgiyi sıkar. Bu yüzeylerin nasıl hissettirdiği ve dokunulduğu ile ilgili fikir sahibi olduklarını gösterir (Berger, 166).

Yapabilecekleriniz: 

  • Dokunma yürüyüşlerine çıkın. Birlikte yürüyüşe çıktığınızda bebeğinizin ellerini bir ağaç kütüğüne doğru uzatın. Bir kurumuş yaprağı elinizde kırıştırın ve ona sesini dinletin. Ona bir çiçeğin taç yapraklarına dokunması için verin yada onun elini gıdıklatan çimlerin üstünde gezdirin. Durun ve geçen arabaların sesini dinleyin. Ne gördüğü ve ne yaptığını konuşun.
  • Objeleri kategorize etmiş kitaplara bakın. Bebeğiniz bu objeleri nasıl ayıracağını anlamasa bile, bu etkinlikler bu beceriyi zamanla inşa etmesine yardımcı olacaktır.

Günlük etkinlikleri ‘öğretici anlara’ dönüştürün

Bebekler yeme, bez değiştirme ve banyo gibi günlük rutinlerden çok şey öğrenirler. Örneğin, banyo zamanında, dolu/boş, içerde/dışarda, ıslak/kuru gibi matematiksel ve bilimsel kavramları keşfederler. Bardakları suyla doldurmak ve batırmak çocukların boş ve dolu ve içerde ve dışarda hakkında bilgi edinmelerine yardımcı olur. Çocuğunuz plastik ördekle küvette su sıçratırken neden-sonuç ilişkisini öğrenir. Plastik ördek suyun üzerinde dururken banyo lifinin battığını görünce su yüzünde durmanın ve batmanın ne olduğunu öğrenir.

Yapabilecekleriniz: 

  • En rutin işleri yapın. Bebeğinizin elbiseleri çamaşır makinesine atmasına izin verin. Alışveriş sepetine koyması için aldıklarınızı ona verin. Bezini değiştirirken vücudunun uzuvları ile ilgili bir şarkı söyleyin. Bu rutin aktiviteler büyüyen bebeğiniz için o kadar da rutin değil. Bu işler ona şeylerin nasıl yürüdüğünü öğretir.
  • Çocuğunuza günlük ‘oyuncak’ verin. Tencereye vurduğunda tahta kaşık ile metal çırpıcının nasıl farklı sesler çıkardığını görün. Bir atkının kaybolup yeniden görünmesini sağlamak adına atkıyı kağıt peçete rulosunun içinden geçirin. Bebeğinizin saçı için kullandığı fırça ile tarak arasındaki farkı hissetmesini sağlayın. Bu gibi etkinlikler çocuğunuzun objelerin özelliklerini ve işlevlerini – ki bu problem çözme becerisinin önemli bir kısmıdır- öğrenmesini sağlar.

Yapabilecekleriniz: 

Keşfedecekleri ilginç oyunlar teklif edin

Farklı dokulardaki kumaşlar, toplar, dokunup karşılaştırabilecekleri tahta ve metal çubuk

İletişim kurma çabalarına cevap verin.

Ne deneyimlediğini tanımlayacak kelimeleri kullanın: ‘Rafın üzerinde topa baktığını görüyorum. Onu senin için alayım.’

Çocuğunuzun keşiflerinden keyif alın.

‘Ellerini buldun! Neler yapabildiklerine bak. Onları kırmızı topa ulaşmak için kullanabilirsin.’

Bebeğinizin problemleri çözme ihtiyacına destek olun.

Örneğin: Kutunun kapağını nasıl açacağını göstererek içindeki bloklara ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Siz yapmadan önce, onun ilk kendisinin yapmasına şans tanıyın.

Kaybolma ve geri gelme oyunları oynayın.

Cee-ee oyununu oynayın. Basit nesne saklama bulma oyunları kurun. Bu bebeğinizin hafızasını geliştirir ve obje sürekliliğini öğretir.

Objeleri ve oyuncakları farklı yollarla keşfetmesi için çocuğunuzu cesaretlendirin.

Dokunmak, vurmak, sallamak, yuvarlamak, çocukların şeylerin nasıl işlediğini öğrenmelerine yardımcı olur. Çocuğunuzun ne yaptığı hakkında konuşun. ‘Kamyonu ipi ile çekerek hareket ettiriyorsun!’

Hedeflerine ulaşmaları için destek olun.

Bebeğinizi dikkatlice dinleyin. Ne yapmaya çalıştığını görün ve problemi çözmesi için yardımcı olun. Eğer ilginç bir eşyaya ulaşmak için yuvarlanıyorsa onu gidebildiği kadar uzağa gitmesi için cesaretlendirin ve o eşyayı alabileceği ve keşfedebileceği bir yakınlığa getirin.

Problem çözme yetisini modelleyin

Kutunun kapağını açın ve blokları dışarıya çıkarın. Blokları tekrardan yerine koyun ve onun denemesine izin verin. Küçük çocuklar taklit aracılığıyla birçok şeyi öğrenirler.

 Dokunma yürüyüşlerine çıkın

Birlikte yürüyüşe çıktığınızda bebeğinizin ellerini bir ağaç kütüğüne doğru uzatın. Bir kurumuş yaprağı elinizde kırıştırın ve ona sesini dinletin. Ona bir çiçeğin taç yapraklarına dokunması için verin yada elini gıdıklatan çimlerin üstünde gezdirin. Durun ve geçen arabaların sesini dinleyin. Ne gördüğü ve ne yaptığı hakkında konuşun.

 En rutin işleri yapın.

Bebeğinizin elbiseleri çamaşır makinesine atmasına izin verin. Alışveriş sepetine koyması için aldıklarınızı ona verin. Bezini değiştirirken vücudunun uzuvları ile ilgili bir şarkı söyleyin. Bu rutin aktiviteler büyüyen bebeğiniz için o kadar da rutin değildir çünkü bu işler ona şeylerin nasıl yürüdüğünü öğretir ve sevdiği insanları taklit etmeyi öğrenir.

Çocuğunuza günlük ‘oyuncak’ verin.

Tencereye vurduğunda tahta kaşık ile metal çırpıcının nasıl farklı sesler çıkardığını görün. Bir atkının kaybolup yeniden görünmesini sağlamak adına atkıyı kağıt peçete rulosunun içinden geçirin. Bebeğinizin saçı için kullandığı fırça ile tarak arasındaki farkı hissetmesini sağlayın. Bu gibi etkinlikler çocuğunuzun objelerin özelliklerini ve işlevlerini – ki bu problem çözme becerisinin önemli bir kısmıdır- öğrenmesini sağlar