’Daha iyi bir arkadaş olmanın ve kalıcı dostluklar kurabilmenin yolu arkadaşları daha iyi dinleme ve onlarla daha iyi konuşabilmekten geçer. Dinleme becerilerinizi geliştirmek için temel adımlar şunlar olabilir:
- Cevapları dinleyin. Çoğu zaman insanlar “Nasılsın?” Dediğinde cevabı gerçekten dinlemiyorlar. Arkadaşınızla göz teması kurun, o anda kalın ve onlara “söylemek istediklerine ilgi duyduğunuzu” gösterin.
- Duyduklarınızı tekrarlayın. Aile terapisti Elizabeth Scott, düşünceleri özetlediğimizde ve birisine tekrar ettiğimizde, onları duyduğumuzu gösterdiğimizi belirtiyor. “Görünüşe göre işler oldukça kötü görünüyor.” ve “Acı çekiyor gibi konuşuyorsun”, arkadaşınız geçirdiği zor bir dönem hakkında bir şey paylaşırken söyleyebileceğiniz şeylere örnek olabilir.
- Ne hissediyorsun? Durumun ayrıntılarını konuşmak yerine arkadaşınıza ne hissettiğini sorun.
- Onlara odaklanın. Kendi deneyiminizle ilişki kurabileceğinizi veya birkaç örnek paylaşabileceğinizi söylemek bazen iyi olsa da, konuşmanın odağını kendi durumunuza ve duygularınıza kaydırmayın.
- Beyin fırtınası yapın. Tavsiye vermekten ziyade, çözüm bulmak için arkadaşınızı beyin fırtınasına yönlendirin. Örneğin, şunu sorabilirsiniz: Bu konuda ne yapmak istiyorsun? Bu seni nasıl ahissettiriyor? Başka seçenek görüyor musun?
Kendinizi Açın
Kendini açma, yakınlığın yapıtaşıdır ve sonrasında genellikle diğer kişi de kişisel bir şey açığa çıkarır. Gerçek bir arkadaş bağı kurmadığınızı düşünüyorsanız, arkadaşınıza ne kadar kendinizi açtığınızı ve onun size ne kadar açıkladığını kendinize sorun.
Bazı çalışmalar, hayatlarımızla ilgili temel gerçeklerden ziyade görüşlerimizi ve hislerimizi ortaya çıkardığımızda daha derin bağlantılar kurduğumuzu göstermektedir. Arkadaşlarımızla en derin bağlarımızı, savunmasız olmaya ve sohbetlerimizde kişisel bölgelere girmeye istekli olduğumuz zaman kurarız.
Aşağıdaki örnekler samimi bir sohbet yoluyla arkadaşlarınızı tanımak için bir rehber olarak kullanılabilir.
- Dünyadaki herhangi birini seçme şansın olsa, akşam yemeğine kimi davet ederdin?
- Senin için “mükemmel” bir gün ne olurdu?
- Eğer yetiştirilme şeklinle ilgili herhangi bir şeyi değiştirebilseydin, bu ne olurdu?
- Uzun zamandır yapmayı hayal ettiğin bir şey var mı? Neden yapmadın?
- Bir arkadaşlıkta en çok neye değer veriyorsun?
- Bu akşam kimseyle iletişim kurma fırsatı olmadan ölseydin, birisine söylemediğin için en çok neyin pişmanlığını hissederdin? Neden henüz söylemedin?
Arkadaşlarla Tartışma
Çatışma, insan deneyiminin kaçınılmaz bir parçasıdır. Ancak, bir eş veya aile üyesiyle yaşanan çatışmaların düzeltilebileceğini bilsek de, bir arkadaşla tartışmak daha riskli gelebilir.
Arkadaşlıklar “tercih edilen ilişkiler” dir ve bağlar, akrabalar veya romantik partnerlerle kurulanlardan daha kolay bir şekilde kırılabilir. Yapılan çalışmalar, arkadaşlarımızla çatışmanın kişileri derinden etkilediğini ve sağlığı diğer çatışma türlerinden daha fazla etkileyebileceğini gösteriyor. İki araştırmacı Rodlescia Sneed ve Sheldon Cohen, arkadaşlarla olumsuz iletişimin kadınlar için yüksek kan basıncı riski ile ilişkili olduğunu buldular. Yani kadınların, özellikle arkadaşlarla olan sorunları çözmesi sadece arkadaşlığa yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda sağlığa da yardımcı olabilir.
Onları Kabul Edin
Arkadaşlar mükemmel değildir. Bazen sizi hayal kırıklığına uğratırlar. Bazen sizi ihmal ederler. Ancak bazen iyi bir arkadaş olmak, arkadaşınızın kusurlarını kabul etmek anlamına gelir. Çift terapisinde, romantik partnerlere genellikle kabulün değeri hatırlatılır ve aynı teori arkadaşlıklar için de geçerlidir. Birçoğumuz için kabul, bir dostluğun olumsuzluklarıyla başa çıkmanın en güvenli yolu gibidir.
Kabul etmenin arkasındaki ana fikir, başka bir kişinin özelliklerini ve davranışlarını kabul etmenin şefkat duygusunu hissettirmesidir. Romantik partnerler veya arkadaşlar birbirleriyle başa çıkmak için şefkati hissetmeyi öğrendiklerinde, çatışmayı bırakmaya daha istekli olma eğilimindedirler. Kabulün amacı, partnerleri değişime zorlamak yerine birbirlerinin farklılıklarını anlamaya çalışmaktır. Bu tür bir anlayış genellikle birey için daha zorlayıcı olan değişikliklerin, temel kişiliği ve davranışlarıyla daha uyumlu şekilde değişmesi şeklinde sonuçlanır. Bir kişi, önemsediği biri tarafından kabul edildiğini ve anlaşıldığını hissettiğinde, isteyerek değişme olasılığı daha yüksektir, genellikle kendinden istenenden daha fazla değişiklik yapar. Hiçbir değişiklik olmasa bile, kabul ve merhamet arkadaşlarınızı size daha da yaklaştırır.
Pratik yamak için sizin için özel olan birini seçin ve genel bir kabulle başlayın, aşağıdakileri yüksek sesle veya içinizden söyleyin veya bir kağıda yazın:
- Seni tamamen kabul ediyorum.
- Büyük ve küçük sayısız sebep seni şuan olduğu gibi düşünmene, konuşmana ve davranmana neden oldu.
- Sen olduğun kişisin.
- Sen bir gerçeksin ve ben hayatımdaki gerçekleri kabul ediyorum.
- Sen ve ben, daha büyük bir bütünün parçasıyız ve bu bütünü kabul ediyorum.
Daha sonra, arkadaşlık hakkında sizi rahatsız eden şeyleri yüksek sesle söyleyerek veya yazarakekleme yapabilirsiniz.
- Bana zaman ayırmanın zor olduğunu kabul ediyorum.
- Bazen incitici şeyler söylediğinizi kabul ediyorum.
- Bazen ben-merkezli olduğunu kabul ediyorum.
Şunu hatırlmak gerekir ki insanları oldukları gibi kabul etmek; onlarla aynı fikirde olmak, onları onaylamak, kendi haklarınızdan feragat etmek veya sizin üzerindeki etkilerini küçümsemek anlamına gelmez.
Çatışma Çözme
Bazen arkadaşlarımızla olan farklarımız, kabul yoluyla üstesinden gelmek için çok büyüktür; bunun yerine çatışmayı çözmek için bir yol bulmamız gerekir. Kimse çatışmayı sevmez, ancak araştırmacılar her çatışmanın ilişkiyi geliştirmek için bir fırsat olduğunu söyler. Anahtar nokta, arkadaşlarınız hakkında daha iyi hissetmenizi sağlayacak şekilde yapıcı bir şekilde savaşmayı öğrenmektir.
Araştırmacı John Gottman, herhangi bir kişisel anlaşmazlığın en önemli bölümünün, çatışmanın başladığı ilk birkaç dakika olduğunu söylemiştir. İşte bir arkadaşınız veya sevgilinizle çatışmanın nasıl çözüleceği hakkında bazı genel öneriler:
- Eleştiriyi değil, şikayeti belirleyin. Arkadaşınızı eleştirerek konuşmaya başlamayın. Sizi mutsuz eden şeylere odaklanın ve şikayetiniz hakkında net olun. “Partide birlikte zaman geçiremediğimiz için üzüldüm.”, “Sana ihtiyacım olduğunda asla ortalıkta değilsin.” cümlesinden daha iyi bir sonuç getirir.
- “Sen” ifadelerinden kaçının. “Sen her zaman” ve “Sen asla” gibi ifadeleri neredeyse her zaman eleştiri ve suçlama takip eder.
- “Ben” veya “Biz” ile başlayan cümleler, başkalarını suçlamak yerine sorunları ve çözümleri belirlemenize yardımcı olur.
- Beden dilinizin farkında olun. Aşağılama mesajı veren göz devirme hareketinden kaçının. Konuşurken arkadaşınıza bakın. Onların duygularına açık olduğunuzu göstermek için kollarınızı veya bacaklarınızı çapraz şekilde bağlamayın. Eşinizle aynı seviyede oturun veya ayakta durun – bir kişi bir tartışma sırasında aşağıya veya yukarıya bakmamalıdır.
- Yatışmayı öğrenin: Tartışma yükselmeye başladığında, sakinleşmek için kendinize bakın. Yatışmak için yararlı olan bazı ifadeler şunlardır:
“Ya biz…”
“Bunun zor olduğunu biliyorum…”
“Ne dediğini duyuyorum…”
“Ne düşünüyorsun?”
Dr. Gottman bize insanlarla çatışmanın kötü bir şey olmadığını hatırlatıyor. Yıllarca süren çatışma eğitimi aldıktan sonra, Dr. Gottman, insanların ilişkilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için çatışmanın gücüne inanan biri olduğunu söylüyor. Aslında, farklılıklarımızı göstermek ilişkide kalmak için güç veriyor. Sadece, tartışmanın zarar vermek yerine yapıcı olabilmesi için başlangıcı doğru yaptığınızdan emin olmanız gerekir diye belirtiyor.
Kaynak : https://www.nytimes.com/guides/smarterliving/how-to-be-a-better-friend