“Beyoğlu Macerası”, İstanbul’da yaşayan Bilgi Avcısı Sinan’ın çıktığı Beyoğlu gezisini anlatıyor. Bir gün Sinan’ın kapısı çalıyor. Sinan kapıyı açıp bakınca paspasın üzerinde bir harita, bir not ve bir şifre anahtarı buluyor. Sinan, görev haritasının yardımıyla, birine bir mektup iletmekle görevlendirilmiştir. Ancak mektubu “Şifre Korsanları”na kaptırmaması gerekmektedir. Bunun için bir önlem de alınmış, Sinan’a bırakılan mesajlar şifrelendirilmiştir.

Sinan yanına köpeği Gezgin’i de alıp, kaykayına atladığı gibi Taksim’e gider. Taksim Anıtı’nda onu bekleyen gizili mesaj, gideceği bir sonraki yeri söylemektedir. Sinan, şifreleri çöze çöze, haritada gösterilen yerleri tek tek gezer; İstiklal Caddesi’ni baştan sona kateder. Taksim Anıtı, tarihi Hacı Abdullah Lokantası, Galatasaray Hamamı, pasajlar, apartmanlar ve Beyoğlu’nun daha pek çok yerini dolaşır. Bu arada okuyucular da Sinan ile beraber bölgenin tarihine dair çeşitli ayrıntıları öğrenirken bir yandan da  ona eşlik ederek şifreleri çözmesine

çözücü anahatarının bir benzerinin kitaba ek olarak verilmiş olmasıdır.

Bence bir pazar günü bu şifre çözücü anahtarı da alıp çocuğunuzla birlikte bir yandan şifreleri çözerek bir yandan da Hacı Adullah lezzetlerini tadın, mevlevihanede sema gösterisini izleyip (sadece pazar günleri saat beşde oluyor) artık içinde balık olmayan Balık pazarını ve diğer pek çok hoş mekanı gezin. Ben oğlumla aynen bunu yaptım ve kitapta olmasa da yıkılmadan bir kaç hafta once oğluma İnci pastanesinde profotrol yedirdim.