Asperger Sendromu (AS) nedir?

Asperger Sendromu, 1944 yılında, Hans Asperger adındaki tıp doktoru tarafından tanımlanmıştır.

Dr. Asperger, bu çocukların duygularını idare etme ve ifadede zorlukları olduğunu, empati eksikliği ve toplumsal ipuçlarını anlamakta zorluk çektiklerini öne sürmüştür. İlgilendikleri konu hakkında konuşurken küçük birer profesör kesildiklerini ama mimiklerin kullanımında, ses ayarında, dinleyicisinden gelen sözel-olmayan ipuçlarını almada sorunlar yaşadıklarını belirtmiştir.(1)

Bazı alanlarda çok yetenekli olabilecekleri görülürken sınırlı ilgi alanları (astronomi, hayvanlar, topografya, uzay araçları,…) vardır.

Kendilerini bir başkasının yerine koyamadıklarından yaşıtlarıyla iletişimde zorluk yaşarlar. Okul döneminde dil becerileri iyi gelişmiş olmasına rağmen okuldaki derslerde ağır ilerlerler. Çünkü kendilerine, öğrenme şekillerinin öğretilmesinden pek hoşlanmazlar.

Bazen garip, sadistçe hayalleri vardır ki bazı durumlarda bunu içgüdüsel şekilde dışa vurabilirler (hayvanlara karşı şiddet, insanlara karşı agresif tavırlar, vb…). Genellikle motor gelişimleri geridir.

Kronik bir bozukluktur ve Asperger çocuklar belirgin düzeyde gelişme gösterse de bozukluk hayat boyu devam eder. Zamanla semptomlarda değişiklikler olabilir.

AS, yaygın gelişimsel bozukluklar tanı grubu içinde tanımlanan bir sendromdur.

Yaygın Gelişimsel Bozukluklar’ın tanımı nedir?

YGB’ın tanımı şu şekildedir: Yaygın Gelişimsel Bozukluklar, doğuştan ya da erken çocukluk döneminde başlayan, içinde bulunduğu dönemi ve daha sonraki gelişim dönemlerini birçok yönü ile ve önemli derecede olumsuz etkileyen bozukluklardır.

YGB’da, gelişimin özellikle etkilendiği yönler dil, adaptif davranış, iletişim ve sosyal beceriler olup, bu alandaki hasarlar çok belirgin ve kalıcıdır. Bilişsel (zihinsel) gelişim ise bu grup altında bulunan bozuklukların çoğunda önemli oranda geridir.

Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM-IV sınıflandırma sistemine göre bu grup altında bulunan başlıca bozukluklar, Otistik Bozukluk, Rett Bozukluğu, Asperger Bozukluğu, Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu olarak sınıflandırılmıştır.

Asperger Sendromu’nda Tanı Kriterleri nelerdir?

Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından oluşturulmuş DSM-IV Tanı Ölçütleri El Kitabı’na göre Asperger Sendromu tanısını koyabilmek için aşağıdaki özelliklerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir (2).

A. Aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı ile kendini gösteren toplumsal etkileşimde nitel bozulma:

  1. toplumsal etkileşim sağlamak için yapılan el-kol hareketleri, alınan vücut konumu, takınılan yüz ifadesi, göz göze gelme gibi birçok sözel olmayan davranışta belirgin bir bozulmanın olması
  2. yaşıtlarıyla gelişimsel düzeyine uygun ilişkiler geliştirememe
  3. diğer insanlarla eğlenme, ilgilerini ya da başarılarını kendiliğinden paylaşma arayışı içinde olmama (örn. İlgilendiği nesneleri göstermeme, getirmeme ya da belirtmeme)
  4. toplumsal ya da duygusal karşılıklar vermeme

B. Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici davranış örüntülerin olması:

  1. ilgilenme düzeyi ya da üzerinde odaklanma açısından olağandışı, bir ya da birden fazla basmakalıp ve sınırlı ilgi örüntüsü çerçevesinde kapanıp kalma
  2. özgül, işlevsel olmayan, alışageldiği üzere yapılan gündelik işlere ya da törensel davranış biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya uyma
  3. basmakalıp ve yineleyici motor mannerizmler (örn. parmak şıklatma, el çırpma ya da burma ya da karmaşık tüm vücut hareketleri)
  4. eşyaların parçalarıyla sürekli uğraşıp durma

C. Bu bozukluk, toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında klinik olarak belirgin bir sıkıntıya neden olur.

D. Dil gelişiminde klinik açıdan önemli genel bir gecikme yoktur (örn. 2 yaşına gelindiğinde tek tek sözcükler, 3 yaşına gelindiğinde iletişim kurmaya yönelik cümleler kullanılmaktadır).

E. Bilişsel gelişmede ya da yaşına uygun kendi kendine yetme becerilerinin gelişiminde, uyumsal davranışta (toplumsal etkileşim dışında) ve çocuklukta çevreyle ilgilenme konusunda klinik açıdan belirgin bir gecikme yoktur.

F. Başka özgül bir Yaygın Gelişimsel Bozukluk ya da Şizofreni için Tanı Ölçütleri karşılanmamaktadır.

 

Güçlük çektikleri alanlar nelerdir?

Asperger Sendromu’ndan bahsedebilmek için aşağıdaki ilk üç (3) alanda problem olması gerekmektedir. Bazı durumlarda bu 3 alana ek olarak motor koordinasyonda da zorluklar gözlenebilir (3).

 

  1. Sosyal Etkileşim Alanı:
  • Kişi, sosyal olarak izole ancak bundan rahatsız değildir.
  • İnsiyatif kullanarak başka bir ilişki başlatmak ve diğerlerinin sosyal istekleriyle başa çıkma konusunda gergin ve üzgündür.
  • Özellikle ergenlik döneminde, yaşıtlarının arkadaşlıkları olduğunu idrak etmeye başlar. O zaman arkadaşlarının olmasını isteyebilir fakat arkadaşlık geliştirmek ve arkadaşlıkları sürekli kılmak konusunda stratejileri eksiktir.
  • Sosyal işaretleri anlamakta zorlanır.
  • Sosyal alanda uygun olmayan şekilde davranabilir.

 

  1. Sosyal İletişim Alanı:
  • Yüzeysel mükemmel konuşma diline sahip olabilirler ama formal ve bilgiçcedir. Sıklıkla ses tonununu ayarlamakta zorluk çeker. Ayrıca diğerlerinin seslerindeki değişik tonları taklit etmede zorlanabilir.
  • Sözel olmayan iletişim şekillerini kullanmakta ve yorumlamakta zorluk yaşar.
  • İma etme konusunda başarızdır.
  • Söylenen kelimeleri, yalın haliyle anlar. Mecazi anlamı olan ifadeleri kavramakta zorlanır. Örnek: “seni yaramaz seni” ifadesi çocuğun sevimli bulunduğu durumlarda da söylendiğinde, Asperger çocuğu tarafından olumsuz bir ifade olarak algılanabilir.

 

  1. Sosyal Hayalgücü ve Düşüncede Esneklik:
  • Sık sık, yaşıtlarının alışılmamış buldukları ilginç ilgi alanları vardır.
  • Belli bazı rutinlere bağlı kalma hususunda ısrar edebilirler.
  • Düşünme ve oyun becerisinde yaratıcılık konusunda sınırlıdır.
  • Sık sık, becerileri bir yerden başka bir yere transfer etmekte problem yaşarlar.

 

  1. Motor Gelişimi:
  • Hareketlerinde hantal ve sakar olabilir.
  • Genellikle organizasyonel problemleri vardır.
  • Düzgün bir şekilde yazı yazma ve resim çizme alanlarında zorlanır, genellikle ödevleri eksik kalır.

 

Görülme Sıklığı Nedir?

Yaklaşık olarak görülme sıklığı binde 3-7 arasındadır. (1) Başka kaynaklara göre, 10 yaşından küçük çocuklarda, binde 3-4 arasında olduğu belirtilmektedir (4).

Erkeklerde kızlara oranla 9 kez daha fazla görülmektedir. (1)

Genetik Yatkınlığı var mıdır?

Asperger Sendromu’nun genetik bir temeli olduğu birçok araştırmalar tarafından desteklenmiştir (1).

Tipik Aspergerli çocuğu olan ailelerde babaların % 14’ü, annelerin de % 4’ü AS tanısı almışlardır. Otistik çocukların aileleri incelendiğinde anne ve babaların % 2’si, kardeşlerin % 4’ü kesin AS tanısı almıştır (1).

Asperger Sendromu’nun Otizm’den farkı nedir?

Asperger Sendromu’nda zeka, daha çok “normal” olarak tanımlanan sınırlar içindeyken, Otizm vakalarında mental retardasyon (zeka geriliği) daha sık görülmektedir.

Asperger Sendromu’nda daha geniş ve bilgi kaynaklı ilgi alanına rastlanırken, Otizm vakalarında sıralama ve sayma gibi daha monoton ilgi alanları vardır. Ayrıca Asperger vakalarında dil gelişiminde gecikmeye rastlanılmamaktadır.

Asperger Sendromu başka hangi bozukluklarla karışabilir?

  1. Duygusal Bozukluk (Emotional Disorder):

Duygusal problemleri olan çocuklar, muhtemelen aile ve sosyal durumların neden olduğu, alışılmamış geri çekilmiş (withdrawn) ve sosyal olmayan şekilde görünebilirler. Bununla beraber, genellikle onlar tedavi ve müdahalelere daha hızlı yanıt vereceklerdir (3).

  1. Dispraksi (Dyspraxia):

Asperger Sendromu olan çocuklar çoğu kez sakardır ve ince el kasları ve el-göz koordinasyon becerileri iyi gelişmemiştir. Diğer taraftan, ağır dispraksiyası olan çocuklar sosyal problemler yaşadıkları göze çarpar. Bundan dolayı, özellikle küçük çocuklarda, ayırıcı teşhis koymak, bazı durumlarda zor olabilmektedir. Bununla beraber, ayırt etme önemlidir çünkü, dispraktik çocuklar hızlıca sosyal beceri ve müdahalelere cevap vereceklerdir. Asperger çocuklarına göre algi alanlarında daha az katı ve az obsesiftirler (3).

  1. Dil Bozukluğu:

Gelişimsel Dil Bozukluğu ve Otizm’in sınırlarını belirlemek zor olabilir. Jest kullanımı, yüz ifadeleri ve işaretler konusunda zorluklar yaşıyorsa, problemin dil kaynaklı olduğu açıktır. Bununla beraber, Rutter’in gözlemlediği gibi, bazı çocuklar karışık tablolar gösterir. Sosyal, iletişim ve davranışsal zorluklar, ağır anlama ve dil bozukluğu olan çocuklarda olduğu gibi, Otizm spektrumu içinde tanımlanabilecek bazı çocuklarda da gözlemlenebilir. Profesyoneller arasında işbirliği yapmak gereklidir. Çocuk okul çağına geldiğinde tablo genellikle netleşir (3).

  1. Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivite Bozukluğu (ADHD):

ADHD görülen küçük çocuklar, Asperger sendromu olanlarda da mevcut olabilecek, birçok davranışlar gösterirler. Örn: onunla konuşulduğu halde dinlemiyor görünmek; komutları takip edememek; ödev ve aktiviteleri organize etme konusunda zorluk yaşama; aşırı derecede konuşma, sohbetlerde kolayca dağılabilme ve sık sık söze karışıyor olma.

Bazen, 5-6 yaşındaki Asperger Sendromlu çocuklara ilk olarak ADHD’si varmış gibi teşhis konabilir. Bununla beraber ilaç yazılması ve uygun davranışsal müdahalelerin önerilmesi mümkündür. Genellikle ADHD durumunda, ilaçla beraber uygun davranışsal ve sosyal becerilere yönelik müdahaleler, sosyal fonksiyonlarda hızlı gelişmelerin olmasını sağlar. Eğer bu müdahalelere rağmen sosyal alandaki zorluklar halen varsa ve değişmeye karşı dirençliyse, Asperger Sendromu tanısına yönelmemiz gerekecektir (3).

  1. Sözel Olmayan Öğrenme Güçlüğü (NLD):

Bu güçlüğü yaşayan çocuklar AS li çocuklardan farklı alanlarda zorluklar yaşamaktadırlar: İnce ve kaba motor alanında (denge, koordinasyon) sorun yaşar, görsel algı ve görsel hafıza alanında zayıftır, ayrıntıları biraraya getirip bütünü görme konusunda zorlanır. NLD li çocuklar bunların yanında AS çocuklar gibi ve sözel olmayan mesajları algılama-yorumlama ve değişikliklere uyum sağlamakta güçlük çeker (5,6).

  1. Karşıt Olma-Karşı Gelme Bozukluğu:

Bu teşhisi almış çocuklar da tıpkı Asperger teşhisi almış olan çocuklar gibi isyankar ve asi davranışlar sergilerler, yani kurallara uymakta zorlanırlar. Ancak bir Aspergerli çocuk için bu davranışları yapma nedeni farklıdır (1). DSM IV Tanı Ölçütleri Elkitabı’na göre Karşıt Olma-Karşı Gelme Bozukluğu, Yıkıcı Davranış Bozuklukları başlığı altında yer alırken, Asperger Sendromu, Yaygın Gelişimsel Bozukluklar yelpazesinde yer almaktadır (2).

  1. Diğer Psikiyatrik Bozukluklar:

Ara sıra AS tanısı almış çocuklardaki tuhaf davranış şekilleri ve alışılmamış düşünce prosesleri uzmanları diğer psikiyatrik teşhisleri koymaya yönlendirebilir. Örn: Şizoid Kişilik Bozukluğu ve Obsesif-Kompülsif Bozukluklar vb.. Böyle durumlarda bir çocuk psikiyatristin klinik değerlendirmesine başvurmak gereklidir (1,3).

KAYNAKLAR

  1. Korkmaz B., Asperger Sendromu: Toplumsal İlişkilere Ait Bir Bozukluk, Yalnızlık ya da İnsana Ait Temel Bir Boyut, Adam Yayıncılık, İstanbul, 2003
  2. Köroğlu E., DSM-IV: Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 1994
  3. Cumine V., Leach J., Stevenson G., Asperger Syndrome: A Practical Guide for Teachers, David Fulton Publishers, London, 1998
  4. Prof. Dr. Şenol, Otizm Sempozyumu Özet Kitapçığı, S;2003
  5. Dumont J.J., Leer-Stoornissen; Theorie en model, Nauta, Zutphen, Nederland, 1994
  6. Korkmazlar Ü. & Sürücü Ö., Sözel Olmayan (Nonverbal) Öğrenme Güçlüğü: İki Olgu Sunumu, tarih belirtilmemiş
  7. Sanders-Woudstra J.A.R, Verhulst F.C., De Witte H.F.J., Kinder- en Jeugdpsychiatrie: Psychopathologie en Behandeling I, Van Gorcum, Nederland, 1985
  8. Korkmaz B., Yağmur Çocuklar: Otizm nedir?, Doğan Kitapçılık, İstanbul, 2000

 

Klinik Psikolog İnci Vural