Gözlemci

Bu aylarda, insanlara ve nesnelere bakarak çevresinden bilgi toplamak, bebeğin ana odak noktasıdır. Bebeğin görme duyusu gelişmiştir ve neredeyse bir yetişkin kadardır. Ayrıca nereye bakacaklarına karar vermesini ve daha fazla bilgi edinmesini sağlayacak olan başını bir taraftan diğerine çevirme hareketi de gelişmiştir.

Bebekler dokunma, koklama, görme, tat alma ve duyma yolu ile çevrelerini öğrenirler. Bebeklerin yaşadıkları dünya hakkındaki anlayışlarını artırmak için ve duyularını harekete geçirmek için pek çok aktivite yapılabilir. En basitinden, onlarla markete gitmek bile inanılmaz bir bilgi kaynağıdır. Alışveriş için dışarı çıktıklarında başka insanlara, arabalara, sebzelere, meyvelere bakma fırsatı bulurlar. Ayrıca trafiğin, kuşların, diğer yetişkinlerin ve çocukların seslerini de duyarlar. Markette bulunan sebzelerin, meyvelerin kokusunu duyabilirler. Ayrıca onlara farklı materyallere de dokunma fırsatı sağlanabilir, örneğin; yumuşak bir muz, pütürlü bir kivi gibi.

Bebek, farklı pozisyonlarda tutulmaktan hoşlanır, fakat ancak dik tutulduğu zaman etrafını rahatça görebilir. Bebeğin annesine dönük bir şekilde kucağına oturması, bebeğe güvende ve güvenli hissettir, çünkü ebeveyniyle yakın bir ilişki içindedir.

Bebekler kendilerine yapılan yüz ifadelerine ve seslenmelere tepki verirler. Yetişkinin çıkardığı sesi taklit edemez, fakat dikkatini yetişkine çevirerek, kendi seslerini, mimiklerini ve yüz ifadelerini çıkartarak tepki verir. Bebeklerle konuşulduğu zaman, bebek pek çok ses duymuş olur ve kendi sesini çıkarması için cesaretlendirilir. Bebeklerin çıkardığı sesleri ve mimikleri tekrar etmek iyi bir fikirdir. Bu, kendi seslerini çıkarmalarına devam etmelerini sağlar. İlerleyen aylarda çıkardıkları sesler git gide duydukları tanıdık seslere daha çok benzeyecektir.

Bebek ve ebeveyni yakın temastayken hissedilen duyguların yerini alabilecek hiçbir şey yoktur. Böyle zamanlarda bebek ve ebeveyni hayat boyu sürecek bir bağ oluşturur. Bu anlar, bebeğin sevildiğini hissettiği özel anlardır. Hem bebekler hem de ebeveynler yakın olma ihtiyacını hissederler. Bu durum, sevme/sevilme duygusunu ortaya çıkarır ve bebeğin kendini güvende ve güvenli hissetmesini sağlar.

Kendilik Algısı – Bu aylarda bebek, ellerini vücudunun üzerinde birleştirebilirler. Bu durum, pek çok sebepten dolayı önemli bir gelişimdir. Bebekler bu hareketi yapabildiklerini keşfettikten sonra, kendilerini sakinleştirmek için ellerini ağızlarına götürebilirler. Bu noktaya kadar, bebek sakinleşebilmek için ebeveynlerine ihtiyaç duyuyordu, fakat artık kendi kendilerini sakinleştirebilirler. Bu, bebeğin kendilik algısı için büyük bir adımdır. Her daim, güvende hissetmeleri için ebeveynlere ihtiyaç duyarlar fakat artık kendilerini nasıl sakinleştirebileceklerini de biliyorlardır.

Kendi duygularını düzenleme, bebeğin belirlediği amaçlara ulaşabilmesi için uyguladığı duygusal durumunu düzenleyerek rahat bir seviyeye gelmelerini kendi kendilerine sağlamalarıdır.

Fiziksel – Bebekler bu aylarda kafalarından ayaklarına kadar fiziksel kontrolü sağlamaya çalışırlar. Ayakları olduğunu fark etmeden önce gözleri, kulakları ve ağızlarının olduğunu fark ederler. Çevrelerindeki nesneleri elleriyle ve ayaklarıyla ağızlarına götürerek keşfetmeye çalışırlar. Bebeğin fiziksel olarak yapabilecekleri çok hızlı değişir. Bu aylarda, artık kafalarının kontrolünü sağlayarak nereye, ne kadar süre ile bakacaklarını kontrol edebilirler. Fiziksel gelişimlerini desteklemek için bebekleri yer gibi düz zeminlere bırakmak iyi bir fikir olacaktır. Böylelikle bedenlerini keşfetme ve hareketleri pratik etme şansına sahip olurlar. Zaman içinde bu pratik, kaslarının güçlenmesine neden olur ve hareketlerini koordine edebilmeye başlarlar. Çevrelerine ilgi çekici nesneler yerleştirmek, bebekleri uzanma, kavrama gibi hareketleri yapmaya teşvik eder.

Bebeklere renkli çoraplar giydirerek ve çıngırak sallayarak ayaklarına ve bileklerine uzanmaları için cesaretlendirebilirsiniz. Böyle aktiviteler bebeklere ayaklarını keşfetme olanağı sağlar ki bu da bir sonraki gelişimsel süreçte işlerine çok yarayacaktır.

İlişkiler – Bebekle birlikte nazik oyunlar oynamak, bebek ve ebeveynleri arasındaki bağı kuvvetlendirir. İki tarafta keyif dolu bu oyun anlarına bayılır. Birlikte geçirilen zamanlar önemlidir, fakat bebeğin değişime ihtiyaç duyduğu zamanı fark etmek de gereklidir. Böyle zamanlarda bebekler ebeveynlerine bazı sinyaller gönderirler. Bakışlarını ya da kafalarını başka bir tarafa çevirebilirler ya da huysuzlanabilirler. Böyle durumlar, bebeklerin ebeveynlerine oyun bitti işaretleridir. Bebeğin kişisel sinyallerini fark etmek ebeveynler için çok önemlidir. Bazen, yeni bir oyuna başlamadan, bebek birkaç dakika yalnız kalma ihtiyacı duyar. Hareketli, bol sesli oyunlarla; sakin, huzurlu oyunları dengelemek akıllıca olur. Bebeği en iyi ebeveynleri tanır ve zamanla onun ritmini bulup uyum sağlarlar. Birlikte eğlenmek, keyifli vakit geçirmek her günün bir parçası olmalıdır. Diğer kişilerin sözel olmayan ifadelerini okumak, kurulan ve kurulacak olan bütün ilişkilerin en önemli yapıtaşlarından birisidir.

Uyumlanma- ebeveyn ile bebeğin ortak bir duygusal alan paylaşabilmesidir. Bu süreç, ebeveynlerin bebek ile uyumlandığı bağlanma süreciyle paraleldir. Uyumlanma ile birlikte güvenli bağlanma gelir, fakat bu durum sağlanamazsa güvensiz bağlanmalar kurulabilir.

Mizaç. Çocukların farklı niceliksel ve niteliksel duygusal tepkiler, hareketlilik seviyesi, dikkat ve duygusal kendini düzenleme kapasitesine sahip olmasıdır. Bebek “kolay” bir bebek olabilir (genellikle mutlu, kolayca yeni durumlara ve rutinlere adapte olan), “zor” bir bebek olabilir (genellikle yoğun olumsuz duygular çıkaran, değişikliklere uyum sağlamakta zorlanan) ve ya “yavaş ısınan” bir bebek olabilir (daha az hareketli, çevresine karşı orta derecede tepkisel ve değişikliklere alışmak için zamana ihtiyaç duyan).

Uyum Derecesi, çocuğun değişmesindense, ebeveynin çocuğa göre davranışlar edinmesini söyleyen görüştür. Örneğin, “yavaş ısınan” çocuğa yapmak istemediği bir şeyi yaptırmak için zorlamamak gerekir. “Zor” bir çocuğa karşı esnek olmak ve yoğun olumsuz bir tepki verdiğinde başka yollardan durumu anlatmak gerekir. Değişiklikleri önceden bilmesi ve ebeveynin çocuğu bu değişikliğe hazırlaması gerekir. Ebeveynlik pratiği ile çocuğun mizacı arasında iyi bir uyum olduğunda, keyifli ve istenen bir gelişimsel süreç iki tarafı da bekliyor olacaktır. Eğer ki uyum zayıfsa, bu her iki taraf için de bazı sorunlar yaratır.

Anlama – Bu yaşta bebek kafa hareketlerini destekleyecek beceriye sahip olmuştur. Bu beceri ile birlikte çocuk neye, ne kadar bakmak istediğine kendisi karar verir. Bebekler çevreleri hakkındaki ilk bilgileri, etraflarına bakarak toplarlar.

Evde bulunan basit eşyalar, bebekler için mükemmel bir oyun malzemesi olabilir. Bebeklerin oyun oynarken kullandığı materyallerin güvenli olması önemlidir. Bebekler oyun oynarken sürekli izlenmelidir ve oynadıkları materyallere dikkat edilmelidir. Nesneler bebeğin etrafına yerleştirilmelidir çünkü bebek daha hareketli değildir. Ayrıca, bebeğin destek ile oturduğuna dikkat etmeniz gerekir, çünkü daha bu beceriye sahip değildir.

İletişim – Ebeveynler genellikle bu yaşlarda çocukla konuşmayı anlamsız bulurlar çünkü anlamayacaklarını düşünürler. Fakat, bebeklerle sıklıkla konuşmak çok önemlidir. Bebeklerin pek çok farklı ses duymaya ihtiyaçları vardır. Kendilerine söylenin sözcüklerin ne anlama geldiğini bilmezler fakat bu sözcükleri duyduklarında benzer sesler çıkarmak için pratik yaparlar. Gördüğü şeyler hakkında çocukla konuşmak, sonunda sözcüklerle objeler arasında bağ kurmasına yardımcı olacaktır. Kitap, şiir okumak ve şarkı söylemek, çocukla dili tanıştırmak için mükemmel bir yoldur.